
- Tüketici Hukuku
- Bireysel Haklar
- Tüketici Koruması
- Tarafların Eşitliği
Tüketici Hukuku: Bireysel Haklar ve Tüketici Koruması
Tüketici Hukuku, ticaretin modern dünyasında bireylerin ekonomik ve sosyal hayatta karşılaştıkları olumsuzlukları önlemeyi, haklarını güvence altına almayı ve adil bir ticaret ortamı oluşturmayı hedefler. Tüketicilerin mal ve hizmet alımlarında karşılaşabileceği sorunlar, yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda kişisel haklar ve toplumsal adalet açısından da önem taşır. Bu nedenle, Türk Hukuku'nda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketicinin haklarını güvence altına alarak çeşitli düzenlemeler getirmiştir. Tüketici Hukuku, aynı zamanda işleyişini yasal bir zeminde sürdüren işletmelerin, hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklarını yerine getirmelerini temin etmek amacıyla düzenlenmiştir. Bu bağlamda, her türlü sözleşme, mal alım-satımı ve hizmetin sunulması gibi ticaretle ilgili işlemler, belirli bir düzenleme ve denetim altına alınmıştır.
“ Tüketici Sözleşmeleri: Tarafların Eşitliği İlkesi Tüketici ve satıcı ya da hizmet sağlayıcı arasında kurulan sözleşmeler, Türk Ticaret Kanunu’na ve 6502 sayılı Kanun’a göre belirli şekil şartlarına ve kurallara tabidir. Sözleşmenin geçerliliği, tarafların rızası ve serbest iradeleri ile yapılmalıdır. Ancak tüketici, genellikle bilgi eksiklikleri veya ekonomik baskılar nedeniyle, satıcıya karşı daha zayıf bir konumda olabilir. Bu yüzden, tüketici hakları korunmak adına sözleşmelerin taraflar arasında eşitlik ilkesine dayanması gereklidir ”
Özkara Gök Hukuk Danışmanlık
Sözleşme Kurulumu ve Şekil Şartları
Tüketici, alışveriş yapmadan önce, alacağı ürün ya da hizmet ile ilgili kapsamlı ve doğru bilgilendirilmelidir. 6502 sayılı Kanun’un 48. maddesi, mesafeli sözleşmelerde tüketicinin aldığı mal ya da hizmet hakkında doğru bilgilendirilmesini zorunlu kılar. Bu bilgilendirme, ürünün fiyatından, teslimat koşullarına, garanti şartlarından cayma hakkına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
Sözleşmede Aydınlatma Yükümlülüğü
Tüketici, sözleşme yapılmadan önce, malın ya da hizmetin kalitesi, teslimat süresi, cayma hakkı, garanti süresi gibi konularda bilgilendirilmeli ve onay almalıdır. Bu bilgilendirme, tüketiciye sözleşme şartlarının tümünü anlama fırsatı sunmalıdır.
Ayıplı Mal ve Hizmetler: Tüketicinin Korunması
Tüketiciler, aldıkları mal ya da hizmetlerin ayıplı olması durumunda, çeşitli haklara sahip olurlar. Ayıplı mal veya hizmet, alıcının sözleşmeye uygun olarak aldığı malın, belirli nitelikleri taşımaması ya da kullanım amacını yerine getirememesi durumudur.
Ayıp Tanımı ve Kategorileri
6502 sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca, malın ayıplı olup olmadığı, ürünün veya hizmetin sözleşmeye, standartlara ve beklentilere uygun olup olmadığına göre değerlendirilir. Malın ayıbı, ya kalite açısından ya da tasarım, işlevsellik veya güvenlik gibi unsurlarda olabilir. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu’na göre, ayıplı malda tüketicinin mağduriyetine yol açan durumlar tazminatla giderilebilir.
Ayıplı Malın Tüketici Hakları
Ayıplı mal ya da hizmet alındığında, tüketicinin sahip olduğu haklar arasında, malın değiştirilmesi, bedelinin iade edilmesi ya da ücretsiz tamir edilmesi gibi seçimlik haklar bulunmaktadır. Tüketici, malı kullanmaya başlamadan önce fark edilen ayıp durumunda, herhangi bir gerekçe göstermeksizin malı iade etme hakkına sahiptir. Eğer ayıp sonradan ortaya çıkmışsa, hizmetin ifa tarihinden sonra 2 yıl içinde hakkınızı kullanmanız gerekmektedir.
Tüketici Hukuku
Tüketici Hukuku, bireylerin güvenli ve adil bir ticaret ortamında haklarının korunmasını sağlarken, aynı zamanda ticari tarafların sorumluluklarını da düzenler. Ayıplı mallardan mesafeli satış sözleşmelerine, tüketici hakem heyetlerinin işleyişinden cayma hakkına kadar geniş bir yelpazede düzenlemeler sunan bu hukuk dalı, tüketicilerin mağduriyetlerini en aza indirmeyi amaçlamaktadır. Bu süreçte haklarınızı öğrenmek, doğru stratejiyle ilerlemek ve hukuki olarak korunmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.