- Ticaret Hukuku
- Tacir Nedir?
- Tacir Olmanın Şartları
- Nispi Ticari Davalar
Ticaret Hukuku, ticari işletmelerin, tacirlerin ve ticaretle ilgili faaliyetlerin düzenlendiği hukuk
dalıdır. Türk Ticaret Kanunu bu alanda temel düzenlemeleri yapar ve ticaretle ilgili ilişkilerde
tarafların haklarını, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını belirler. Ticaret Hukuku, şirketler,
ticari sözleşmeler, tacirlerin borçları, ticaret sicili ve ticari davaların düzenlenmesinde önemli
bir rol oynar. Ticaret hukukunun temel ilkelerinden biri, ticari faaliyetlerin dürüstlük kuralına
dayalı olarak yürütülmesidir.
Tacir, Türk Ticaret Kanunu’na göre, sürekli olarak ticaret yapan, yani mal alım satımı, üretim
veya hizmet sunumu gibi ticari faaliyetlerde bulunan gerçek veya tüzel kişilerdir. Tacir, ticari
faaliyetlerini bir iş olarak yürütür ve bu faaliyetlerden kazanç elde etmeyi amaçlar.
“Tacir Olmanın Şartları; Tacir olabilmek için belirli şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar arasında, faaliyetlerin
düzenli bir şekilde ticari olarak yapılması, iş yerinin belirli bir alanda faaliyet gösteriyor olması
ve kişisel kazanç sağlama amacı güdülmesi sayılabilir. Ticaret yapan kişi, işletmesini ticaret
siciline kaydettirmekle yükümlüdür. Ticaret sicili, tacirin kimlik bilgilerini ve iş yaptığı sektörü
kayıt altına alır.
Tacir, yalnızca ticaretle uğraşan kişiyi değil, aynı zamanda bir tüzel kişilik olan şirketi de ifade
eder. Örneğin, anonim şirketler, limited şirketler ve diğer ticari işletmeler, tacir sayılırlar.
”
Özkara Gök Hukuk Danışmanlık
Mutlak ve Nispi Ticari Dava Ayrımı
Ticari davalar, genel olarak iki kategoriye ayrılabilir: mutlak ticari davalar ve nispi ticari
davalar. Mutlak Ticari Davalar; Mutlak ticari davalar, sadece tacirler arasında açılabilen davalardır ve taraflar arasında her
zaman ticari ilişki olması gerekir. Bu tür davalarda, tarafların tacir olması esas alınır. Bir
tarafın tacir, diğer tarafın ise tüzel kişi veya gerçek kişi olması fark etmez, dava mutlak ticari
dava sayılır. Mutlak ticari davalar, Türk Ticaret Kanunu’na ve ticaret hukukuna özgü kurallar
çerçevesinde yürütülür.
-
Nispi Ticari Davalar:
Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadığına bağlı olarak ticari dava niteliği kazanır.
Eğer davada bir taraf tacirse, dava ticari nitelik kazanır. Ancak, her iki taraf da tacir değilse,
dava genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir. Nispi ticari davalar, hem ticaret hukuku
hem de genel hukuk kurallarına tabidir.
-
Ticari Davalarda Arabuluculuk
Ticari davalarda arabuluculuk, tarafların anlaşmazlıklarını mahkemeye gitmeden çözmelerini
sağlamak amacıyla kullanılan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Türk Ticaret
Kanunu, ticaret davalarında arabuluculuğun önemli bir araç olduğunu kabul etmektedir ve bu
yöntem giderek yaygınlaşmaktadır.
-
Ticari Arabuluculuğun Önemi: Arabuluculuk, tarafların bir araya gelerek sorunlarını daha hızlı ve daha az maliyetle
çözmelerine olanak tanır. Özellikle ticaretle uğraşan taraflar arasında, uzun süren ve pahalı
mahkeme süreçlerinden kaçınarak ticari ilişkilerin devamlılığını sağlamaya yönelik etkili bir
çözüm yolu sunar. Ticari arabuluculuk, tarafların hakları üzerinde anlaşabilmesini ve ticari
güveni pekiştirmeyi amaçlar.
-
Arabuluculuk Süreci:
Ticari arabuluculuk süreci, tarafların bir arabulucu belirleyerek başlamasıyla başlar.
Arabulucu, taraflar arasındaki iletişimi sağlamak ve çözüm yolu aramakla yükümlüdür.
Taraflar, anlaşmazlıklarını çözene kadar görüşmeleri sürdürebilirler. Arabuluculuk
anlaşmasına varılması halinde, taraflar anlaşmayı onaylayarak hukuki olarak bağlayıcı bir
sonuç elde ederler.
-
Zorunlu Arabuluculuk:
Türk Ticaret Kanunu'na göre, bazı ticari davalarda arabuluculuk süreci zorunlu hale gelmiştir.
Özellikle ticari alacak davalarında arabuluculuk başvurusu, dava açılmadan önce yapılması
gereken bir aşamadır. Eğer arabuluculuk süreci başarılı olmazsa, taraflar mahkemeye
başvurabilirler.
-
Ticari Davaların Süresi ve Yetki
Ticari davaların açılma süresi ve yetki, belirli yasal süreler ve kurallara tabidir. Türk Ticaret
Kanunu ve Borçlar Kanunu, ticari davaların açılma sürelerini belirler. Ticari davalar, genellikle
belirli bir zamanaşımı süresine tabidir ve bu süreler, ticari kayıpları engellemek amacıyla
diğer davalardan farklı olarak daha kısa olabilir.
-
Zamanaşımı Süresi:
Ticari davalarda zamanaşımı süreleri, Türk Ticaret Kanunu’na göre belirlenir. Ticari alacak
davaları için bu süre, alacağın vadesinden itibaren 10 yıl olarak belirlenmiştir. Diğer ticari
işlemlerle ilgili olarak da özel zamanaşımı süreleri söz konusu olabilir.
-
Yetki:
Ticari davalarda yetkili mahkeme, ticaret mahkemeleridir. Ancak, tarafların ticaret
sözleşmesinde belirlediği yer de yetki konusunda önemli bir rol oynar. Eğer taraflar, belirli bir
yer mahkemesini yetkili olarak kabul etmişlerse, dava o mahkemede açılabilir. Ticari
davalarda yerel mahkeme dışında başka bir mahkemenin yetkisi de geçerli olabilir.
-
Ticaret Şirketleri
Ticaret şirketleri, ticari faaliyetlerde bulunan organizasyonlardır ve çeşitli türlerde kurulabilir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre şirketler, gerçek kişilerin veya tüzel kişilerin belirli bir amaç için
bir araya gelerek oluşturdukları yapılardır. En yaygın ticaret şirketi türleri anonim şirket (AŞ),
limited şirket (LTD), kolektif şirket ve komandit şirket olarak sıralanabilir.
-
Anonim Şirket (AŞ)
Anonim şirket, sermayesi paylara bölünmüş, hissedarların yalnızca koydukları sermaye
kadar sorumlu oldukları şirket türüdür. Anonim şirketin kurulumunda belirli bir asgari sermaye
gereksinimi bulunur ve şirketin kuruluşu, Türk Ticaret Kanunu’na uygun şekilde tapu siciline
tescil edilmelidir. AŞ’lerde yönetim organı genel kurul ve yönetim kurulundan oluşur.
-
Limited Şirket (LTD)
Limited şirket, az sayıdaki ortak tarafından kurulan ve ortakların sorumluluğunun şirket
sermayesiyle sınırlı olduğu bir şirket türüdür. LTD şirketin kurulumu daha basit olup, anonim
şirketlere göre daha düşük sermaye gereksinimi vardır. Genellikle küçük ve orta ölçekli
işletmeler için tercih edilen bir yapıdadır.
-
Kolektif ve Komandit Şirketler
Kolektif şirket, ortakların tümünün sorumlu olduğu bir şirket türüdür. Komandit şirket ise, bazı
ortakların sınırlı sorumluluk taşıdığı ve diğer ortakların ise tam sorumluluğa sahip olduğu bir
yapıdır. Kolektif şirketlerde, her ortak şirketin borçlarından kişisel olarak sorumludur.
-
Ticari Sözleşmeler
Ticaret hukukunda ticari sözleşmeler, şirketler arasındaki ilişkileri düzenleyen temel
belgelerdir. Bu sözleşmeler, taraflar arasında yapılan işlerin kapsamını belirler ve tarafların
hak ve yükümlülüklerini düzenler.
-
Satım Sözleşmesi
Ticaret hukukunda satım sözleşmesi, bir tarafın mal veya hizmeti teslim etmeyi, diğer tarafın
ise karşılığında bedel ödemeyi kabul ettiği sözleşmedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 20.
maddesinin devamında satım sözleşmesinin hükümleri belirlenmiştir. Satım sözleşmesi,
ticaretin temel taşlarından biri olup, ticari ilişkilerde sıklıkla kullanılan bir sözleşme türüdür.
-
Hizmet Sözleşmesi
Hizmet sözleşmesi, bir tarafın belirli bir hizmeti sunmayı, diğer tarafın ise bunun karşılığında
ödeme yapmayı taahhüt ettiği sözleşmedir. Ticaret hukukunda, hizmet sözleşmeleri
genellikle ticari işletmelerin günlük faaliyetleri sırasında kullanılır.
-
Kira Sözleşmesi
Ticaret hukukunda, ticari gayrimenkul kiralamalarına yönelik sözleşmeler de önemli bir yer
tutar. Ticari kiralama sözleşmeleri, kiracı ve kiraya veren arasındaki hakları düzenler ve kira
bedeli, ödeme koşulları, kiralanan yerin kullanımı gibi hususları kapsar.
-
İflas ve Konkordato
İflas, borçların ödenemeyecek duruma gelmesi ve alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmek
için yasal bir düzenleme başlatması sürecidir. İflas kararı, mahkeme tarafından verilir ve iflas
ertelemesi veya konkordato başvurusu, borçlular için alternatif çözümler sunabilir.
-
İflas
Türk Ticaret Kanunu’na göre iflas, borçlunun alacaklılarına karşı borçlarını ödeyemediği
durumlarda başvurulan bir yoldur. İflas sürecinde, borçlunun malvarlığı, alacaklılara
paylaştırılır. Bu süreç, belirli prosedürlere tabidir ve mahkeme kararları ile yürütülür.
-
Konkordato
Konkordato, borçlunun alacaklıları ile anlaşarak borçlarını ödemek için belirli bir süre talep
etmesidir. Bu süreçte, mahkeme borçlu ve alacaklılar arasında bir uzlaşma sağlayarak
borçların yapılandırılmasına olanak tanır. Konkordato talebi, genellikle iflasın önlenmesi
amacıyla yapılır.
-
Ticari Defterler ve Kayıtlar
Ticaret hukukunda, ticari işletmelerin mali ve ticari işlemleri düzenli bir şekilde
kaydedilmelidir. Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari defterler, işletmenin gelir-gider durumu,
mal varlıkları ve diğer ticari işlemlerinin takip edilmesi amacıyla tutulur.
Ticari Defterlerin Türleri
Ticaret işletmeleri, genel olarak üç tür defter tutmak zorundadır:
Yevmiye Defteri: Günlük işlemlerin kaydedildiği defterdir.
Defter-i Kebir: İşletmenin büyük defteri olup, mali işlemler ve hesaplar buraya
kaydedilir.
Envanter Defteri: İşletmenin malvarlığının detaylı bir şekilde kaydedildiği defterdir.
Ticari defterlerin düzenli olarak tutulması, vergi denetimleri ve ticari ilişkilerde şeffaflık için
son derece önemlidir.
Sonuç
Ticaret Hukuku, ticari hayatın her aşamasını kapsayan geniş bir alandır. Şirketlerin
kuruluşundan, ticari sözleşmelere, iflas ve konkordato süreçlerinden ticari defterlerin
tutulmasına kadar pek çok konuyu düzenler. Bu alandaki hukuki düzenlemelere hakim
olmak, ticaretle uğraşan kişiler için büyük önem taşır. Bu nedenle, ticaret hukuku konusunda
profesyonel bir avukattan destek almak, ticari ilişkilerin doğru ve güvenli bir şekilde
yönetilmesine yardımcı olur.
Bilgilendirme: Şirket kuruluşu, ticari sözleşmeler, alacak davaları ve diğer ticari uyuşmazlıklarda ticaret hukuku kapsamında hizmet sunulmaktadır. İşletmenizin hukuki güvenliğini sağlamak için yanınızdayız.