Ö Z K A R A G Ö K
Düzce Ticaret Hukuku - Düzce Avukat - Düzce Hukuk Bürosu - Gizem Çağrı Özkara Gök
  • Ticaret Hukuku
  • Tacir Nedir?
  • Tacir Olmanın Şartları
  • Nispi Ticari Davalar

Ticaret Hukuku, ticari işletmelerin, tacirlerin ve ticaretle ilgili faaliyetlerin düzenlendiği hukuk dalıdır. Türk Ticaret Kanunu bu alanda temel düzenlemeleri yapar ve ticaretle ilgili ilişkilerde tarafların haklarını, yükümlülüklerini ve sorumluluklarını belirler. Ticaret Hukuku, şirketler, ticari sözleşmeler, tacirlerin borçları, ticaret sicili ve ticari davaların düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Ticaret hukukunun temel ilkelerinden biri, ticari faaliyetlerin dürüstlük kuralına dayalı olarak yürütülmesidir.

Tacir, Türk Ticaret Kanunu’na göre, sürekli olarak ticaret yapan, yani mal alım satımı, üretim veya hizmet sunumu gibi ticari faaliyetlerde bulunan gerçek veya tüzel kişilerdir. Tacir, ticari faaliyetlerini bir iş olarak yürütür ve bu faaliyetlerden kazanç elde etmeyi amaçlar.

“Tacir Olmanın Şartları; Tacir olabilmek için belirli şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar arasında, faaliyetlerin düzenli bir şekilde ticari olarak yapılması, iş yerinin belirli bir alanda faaliyet gösteriyor olması ve kişisel kazanç sağlama amacı güdülmesi sayılabilir. Ticaret yapan kişi, işletmesini ticaret siciline kaydettirmekle yükümlüdür. Ticaret sicili, tacirin kimlik bilgilerini ve iş yaptığı sektörü kayıt altına alır. Tacir, yalnızca ticaretle uğraşan kişiyi değil, aynı zamanda bir tüzel kişilik olan şirketi de ifade eder. Örneğin, anonim şirketler, limited şirketler ve diğer ticari işletmeler, tacir sayılırlar. ”

Özkara Gök Hukuk Danışmanlık

Mutlak ve Nispi Ticari Dava Ayrımı

Ticari davalar, genel olarak iki kategoriye ayrılabilir: mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar. Mutlak Ticari Davalar; Mutlak ticari davalar, sadece tacirler arasında açılabilen davalardır ve taraflar arasında her zaman ticari ilişki olması gerekir. Bu tür davalarda, tarafların tacir olması esas alınır. Bir tarafın tacir, diğer tarafın ise tüzel kişi veya gerçek kişi olması fark etmez, dava mutlak ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, Türk Ticaret Kanunu’na ve ticaret hukukuna özgü kurallar çerçevesinde yürütülür.

  • Nispi Ticari Davalar: Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadığına bağlı olarak ticari dava niteliği kazanır. Eğer davada bir taraf tacirse, dava ticari nitelik kazanır. Ancak, her iki taraf da tacir değilse, dava genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir. Nispi ticari davalar, hem ticaret hukuku hem de genel hukuk kurallarına tabidir.
  • Ticari Davalarda Arabuluculuk Ticari davalarda arabuluculuk, tarafların anlaşmazlıklarını mahkemeye gitmeden çözmelerini sağlamak amacıyla kullanılan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Türk Ticaret Kanunu, ticaret davalarında arabuluculuğun önemli bir araç olduğunu kabul etmektedir ve bu yöntem giderek yaygınlaşmaktadır.
  • Ticari Arabuluculuğun Önemi: Arabuluculuk, tarafların bir araya gelerek sorunlarını daha hızlı ve daha az maliyetle çözmelerine olanak tanır. Özellikle ticaretle uğraşan taraflar arasında, uzun süren ve pahalı mahkeme süreçlerinden kaçınarak ticari ilişkilerin devamlılığını sağlamaya yönelik etkili bir çözüm yolu sunar. Ticari arabuluculuk, tarafların hakları üzerinde anlaşabilmesini ve ticari güveni pekiştirmeyi amaçlar.
  • Arabuluculuk Süreci: Ticari arabuluculuk süreci, tarafların bir arabulucu belirleyerek başlamasıyla başlar. Arabulucu, taraflar arasındaki iletişimi sağlamak ve çözüm yolu aramakla yükümlüdür. Taraflar, anlaşmazlıklarını çözene kadar görüşmeleri sürdürebilirler. Arabuluculuk anlaşmasına varılması halinde, taraflar anlaşmayı onaylayarak hukuki olarak bağlayıcı bir sonuç elde ederler.
  • Zorunlu Arabuluculuk: Türk Ticaret Kanunu'na göre, bazı ticari davalarda arabuluculuk süreci zorunlu hale gelmiştir. Özellikle ticari alacak davalarında arabuluculuk başvurusu, dava açılmadan önce yapılması gereken bir aşamadır. Eğer arabuluculuk süreci başarılı olmazsa, taraflar mahkemeye başvurabilirler.
  • Ticari Davaların Süresi ve Yetki Ticari davaların açılma süresi ve yetki, belirli yasal süreler ve kurallara tabidir. Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu, ticari davaların açılma sürelerini belirler. Ticari davalar, genellikle belirli bir zamanaşımı süresine tabidir ve bu süreler, ticari kayıpları engellemek amacıyla diğer davalardan farklı olarak daha kısa olabilir.
  • Zamanaşımı Süresi: Ticari davalarda zamanaşımı süreleri, Türk Ticaret Kanunu’na göre belirlenir. Ticari alacak davaları için bu süre, alacağın vadesinden itibaren 10 yıl olarak belirlenmiştir. Diğer ticari işlemlerle ilgili olarak da özel zamanaşımı süreleri söz konusu olabilir.
  • Yetki: Ticari davalarda yetkili mahkeme, ticaret mahkemeleridir. Ancak, tarafların ticaret sözleşmesinde belirlediği yer de yetki konusunda önemli bir rol oynar. Eğer taraflar, belirli bir yer mahkemesini yetkili olarak kabul etmişlerse, dava o mahkemede açılabilir. Ticari davalarda yerel mahkeme dışında başka bir mahkemenin yetkisi de geçerli olabilir.
  • Ticaret Şirketleri Ticaret şirketleri, ticari faaliyetlerde bulunan organizasyonlardır ve çeşitli türlerde kurulabilir. Türk Ticaret Kanunu’na göre şirketler, gerçek kişilerin veya tüzel kişilerin belirli bir amaç için bir araya gelerek oluşturdukları yapılardır. En yaygın ticaret şirketi türleri anonim şirket (AŞ), limited şirket (LTD), kolektif şirket ve komandit şirket olarak sıralanabilir.
  • Anonim Şirket (AŞ) Anonim şirket, sermayesi paylara bölünmüş, hissedarların yalnızca koydukları sermaye kadar sorumlu oldukları şirket türüdür. Anonim şirketin kurulumunda belirli bir asgari sermaye gereksinimi bulunur ve şirketin kuruluşu, Türk Ticaret Kanunu’na uygun şekilde tapu siciline tescil edilmelidir. AŞ’lerde yönetim organı genel kurul ve yönetim kurulundan oluşur.
  • Limited Şirket (LTD) Limited şirket, az sayıdaki ortak tarafından kurulan ve ortakların sorumluluğunun şirket sermayesiyle sınırlı olduğu bir şirket türüdür. LTD şirketin kurulumu daha basit olup, anonim şirketlere göre daha düşük sermaye gereksinimi vardır. Genellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için tercih edilen bir yapıdadır.
  • Kolektif ve Komandit Şirketler Kolektif şirket, ortakların tümünün sorumlu olduğu bir şirket türüdür. Komandit şirket ise, bazı ortakların sınırlı sorumluluk taşıdığı ve diğer ortakların ise tam sorumluluğa sahip olduğu bir yapıdır. Kolektif şirketlerde, her ortak şirketin borçlarından kişisel olarak sorumludur.
  • Ticari Sözleşmeler Ticaret hukukunda ticari sözleşmeler, şirketler arasındaki ilişkileri düzenleyen temel belgelerdir. Bu sözleşmeler, taraflar arasında yapılan işlerin kapsamını belirler ve tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenler.
  • Satım Sözleşmesi Ticaret hukukunda satım sözleşmesi, bir tarafın mal veya hizmeti teslim etmeyi, diğer tarafın ise karşılığında bedel ödemeyi kabul ettiği sözleşmedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinin devamında satım sözleşmesinin hükümleri belirlenmiştir. Satım sözleşmesi, ticaretin temel taşlarından biri olup, ticari ilişkilerde sıklıkla kullanılan bir sözleşme türüdür.
  • Hizmet Sözleşmesi Hizmet sözleşmesi, bir tarafın belirli bir hizmeti sunmayı, diğer tarafın ise bunun karşılığında ödeme yapmayı taahhüt ettiği sözleşmedir. Ticaret hukukunda, hizmet sözleşmeleri genellikle ticari işletmelerin günlük faaliyetleri sırasında kullanılır.
  • Kira Sözleşmesi Ticaret hukukunda, ticari gayrimenkul kiralamalarına yönelik sözleşmeler de önemli bir yer tutar. Ticari kiralama sözleşmeleri, kiracı ve kiraya veren arasındaki hakları düzenler ve kira bedeli, ödeme koşulları, kiralanan yerin kullanımı gibi hususları kapsar.
  • İflas ve Konkordato İflas, borçların ödenemeyecek duruma gelmesi ve alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmek için yasal bir düzenleme başlatması sürecidir. İflas kararı, mahkeme tarafından verilir ve iflas ertelemesi veya konkordato başvurusu, borçlular için alternatif çözümler sunabilir.
  • İflas Türk Ticaret Kanunu’na göre iflas, borçlunun alacaklılarına karşı borçlarını ödeyemediği durumlarda başvurulan bir yoldur. İflas sürecinde, borçlunun malvarlığı, alacaklılara paylaştırılır. Bu süreç, belirli prosedürlere tabidir ve mahkeme kararları ile yürütülür.
  • Konkordato Konkordato, borçlunun alacaklıları ile anlaşarak borçlarını ödemek için belirli bir süre talep etmesidir. Bu süreçte, mahkeme borçlu ve alacaklılar arasında bir uzlaşma sağlayarak borçların yapılandırılmasına olanak tanır. Konkordato talebi, genellikle iflasın önlenmesi amacıyla yapılır.
  • Ticari Defterler ve Kayıtlar Ticaret hukukunda, ticari işletmelerin mali ve ticari işlemleri düzenli bir şekilde kaydedilmelidir. Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari defterler, işletmenin gelir-gider durumu, mal varlıkları ve diğer ticari işlemlerinin takip edilmesi amacıyla tutulur. Ticari Defterlerin Türleri Ticaret işletmeleri, genel olarak üç tür defter tutmak zorundadır:  Yevmiye Defteri: Günlük işlemlerin kaydedildiği defterdir.  Defter-i Kebir: İşletmenin büyük defteri olup, mali işlemler ve hesaplar buraya kaydedilir.  Envanter Defteri: İşletmenin malvarlığının detaylı bir şekilde kaydedildiği defterdir. Ticari defterlerin düzenli olarak tutulması, vergi denetimleri ve ticari ilişkilerde şeffaflık için son derece önemlidir.

Sonuç

Ticaret Hukuku, ticari hayatın her aşamasını kapsayan geniş bir alandır. Şirketlerin kuruluşundan, ticari sözleşmelere, iflas ve konkordato süreçlerinden ticari defterlerin tutulmasına kadar pek çok konuyu düzenler. Bu alandaki hukuki düzenlemelere hakim olmak, ticaretle uğraşan kişiler için büyük önem taşır. Bu nedenle, ticaret hukuku konusunda profesyonel bir avukattan destek almak, ticari ilişkilerin doğru ve güvenli bir şekilde yönetilmesine yardımcı olur.

Bilgilendirme: Şirket kuruluşu, ticari sözleşmeler, alacak davaları ve diğer ticari uyuşmazlıklarda ticaret hukuku kapsamında hizmet sunulmaktadır. İşletmenizin hukuki güvenliğini sağlamak için yanınızdayız.